|
GÜMÜŞKONAK (JUSTİNİANAPOLİS) Gümüşkonak Belediyesi 18.02.1984 tarih ve 18316 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmış ve 31.03.1985 tarihinde yapılan köy hükmü şahsiyeti Belediye Tüzel Kişiliğine dönüştürüldü. Gümüşkonak’ın Günyüzü ilçesine olan uzaklığı 8 km.dir.Kasabanın 2000 Yılındaki nüfus sayımına göre 4359, 2007 Nüfus sayımına göre 1544 nüfusu vardır. Başlıca geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır.Etnik yapısı Türk’tür.Tarihi ve turistik yer olarak 1 adet tarihi kilise ve 1 adet tarihi hamam vardır. Eski Günyüzü Halk Eğitim Merkezi Müdürü Rahmetli Hasan KARABUDAK'IN çalışmasında yer alan bilgilere göre Gümüşkonak tarihi: Roma döneminde kurulmuştur. Bizanslılar zamanında “Justinianapolis” adını alarak büyük bir yerleşme yeri olmuştur.Bizansın güçlü imparatoru Justinianos,kendi adını verdiği kenti bir hristiyanlık merkezi haline getirmiştir.(il,il Türkiye ansiklopedisi,Milliyet Yay.) Köyün eski adı Jarma’dır.Daha sonra Yörme olmuş ve daha sonrada Gümüşkonak olarak değiştirilmiştir.Jarma ,Arapça GERMA,geçmişteki adıdır.Jarma ve Germa denmesinin sebebi,sıcak su yani hamamlar memleketi demektir.Bu köyde,imparator Justinyen Tarafından Miran Galos adında bir kaplıca yaptırılmıştır.Hacettepe denilen yer ziyaretgahtır.Sivrihisar2lı Bilal Hoca bu köydendir.Bilal Mustafa Efendi çok zeki,alim,hazır cavp nükteden bir zattı. Eski kayıtlarda Yörme Köyü yoktu. Ak kilise tarlalığı yada Avşar köyü vardır.Ak kilise Yörme deki Jarma vilayetınin harap kilisesidir.Buranın halkı AVŞAR,BEYDİLLİ ve KArKIn aşiretlerindendir.Hacı Mehmet Efendi Yörme’nin müderrislerindendir. Miryanoilos hamamı Bizans İmparatoru Justinyen tarafından yaptırılmıştır. Halen haraptır.Suyunun ısısı 31 derecedir. Rmalılar ve Bizanslılar döneminden önce,Hititlilerin Hükümdar Caddesi denilen Altın Cadde,adalar Ege Denizi sahilinden başlar,Kuşadasından Seyaitgazi Yanındaki Midas Mezarı bölgesinden geçerek,Sivrisar’ın güneyindeki persinintus’a varır.Oradan Ankara civarındaki Etilerin merkezine uğrar. Romalılar ve Bizanslılar dönemindede bu yol Sivrihisar’dan geçerdi.Bu yol üzerindeki Kaymaz’da(Trikomya Vilayeti),Sivrihisar(Abrustula),Ballıhisar(Pesinintus payitahtı),Yörme(Jarma Vilayeti) gibi 5 büyük vilayet merkezi Sivrihisar hududu dahilindeydi.Tabiatıyla ticaret ve sanat merkezi olmasaydı,büyük mamureler burada bulunamazdı. Bizanslılar devrinde imparator Justinyen’in Jarma(Yörme)da Mancillos adlı kaplıcayı yaptırması ve burada Baküs(şarap tanrısı)ün bulunması, Pesinintus’ta para kesilmesi,Kepen ve Kaymaz’daki büyük höyükler buraların ticaret ve sanat merkezleri olduğunun şahitleridir.Pesinintus’un, Jerma’nın,Gorduyim’un(Yassı Höyük), Trikomya’nın birer köy haline gelmesi, Ankara şehri yapılınca yolun buralardan geçmemesi ve depremlerin çokluğu yüzündendir. Gümüşkonak Romalılardan önce kurulduğu sanılan Gümüşkonak, Romalılar zamanında şifalı sıcak suları nedeniyle önemli bir sağlık merkezi olarak kullanılmıştır. Eskişehir ve yöresi, 395'te Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içine alındı. İmparator Justinianus döneminde Eskişehir yörede pek çok Bizans yerleşme merkezi kuruldu. Bunlar, zamanla önemli ticaret merkezleri durumuna geldi. En önemlileri Karacaşehir, Hanköy ve Gümüşkonak’tır. Gümüşkonak'ın önceki ismi Yörme’dir. Bu ismin Türkçe yörüme-yürümek- kelimesinden geldiği ve Yörük Türklerince bu ismin verilmiş olması akla çok daha yatkındır. Yukarıdaki bizans kaynaklarında yer alan Eoudoxıas ismi Jerme, Tirme benzetmelerini zayıflatmaktadır. Ancak Tirme kelimesinin Terme (ısı) kelimesine benzerliği ilk adının Tirme olabileceği ihtimalini de güçlü tutmaktadır. Zamanla iskan eden topluluklar farklı isimler vermiş olsa da Türkler buraya YÖRME demişlerdir. Türklerin gelişiyle birlikte yörenin Hıristiyanlarca boşaltılmış olduğu anlaşılıyor. Çünkü Anadolu’nun değişik yerlerinde bir çok kilise hala ayakta dururken, Gümüşkonak’taki kiliseden sadece bir kaç taş kalmıştır. Yer isimlerinin tümü Türkçedir. Türkçeden başka bir dil bilinmez. Gümüşkonak, Günyüzü’ne 10, Sivrihisar’a 45, Eskişehire 145 Polatlı’ya 50, Ankara’ya 125 km. uzaklıktadır. Nüfusu 2000 sayımına göre 4359’dur. Geçimi tarım ve hayvancılığa dayanır. Ancak son yıllarda geçim imkânlarının azalması nedeniyle çok sayıda göç vermiştir.
|
|
|
|